Bi' Kedi

Kedidir Kedi

O senin kedin değil, sen onun insanısın!

Parmak kadar boyumun olduğu zamanlarda bile hayvanları karşı tuhaf bir ilgim varmış. 

Sokakta bulduğum tüm kedileri eve getirir, 

kurbanlık inek ya da koyunlarla garip bir bağ kurarmışım. ☻  

On sekiz yaşıma gelene kadar annemle babama hep eve kedi, kuş, balık, köpek hatta maymun alalım diye yalvardığım zamanlar oldu. 

Kapının önünde baktığımız sürüyle kedimiz vardı. Hala var ♥ 

Ama takmışım kafayı, eve de alacağım bir tane. 

Evde başka bir nefes, küçük bir kalp atışı olsun diye çıldırıyorum. 

Babam Nuh diyor Peygamber demiyor. Babam da hayvanları çok sever. Ama tüylerinden ötürü evde bakmanın doğru olmadığını düşünüyor. Hala ☻

Neyse, ne diyordum!?

Tam umudumu kestiğim zamanlardı. Telefonuma bir mesaj geldi. 

Bebek bir kedi fotoğrafının altında;

"18. yaşın kutlu olsun." yazıyordu.

Zıplayarak, çığlık attığımı, mutluluktan öleceğimi sandığımı hatırlıyorum.

Hayatım boyunca aldığım en güzel doğum günü hediyesiydi.

'maşallah demeyi unutmayalım lütfen ♥'

Doğum günümden iki ay sonra yavruyu almak için yollara koyulduk. 

Çünkü bebeklerin iki buçuk aylık olana kadar anne sütüyle beslenmeleri bağışıklıklarını güçlendirir. Daha sağlıklı bir kediniz olmasını istiyorsanız bırakın iki buçuk ay annesini emsin. Bebek seveceğim diye küçücük yavruları annelerinden koparmayın, iki buçuk aylıkken de çok küçük oluyorlar zaten. ♥ 

Tontiş kızım 3 yıldır bizimle. Babam hala ((hiç)) dokunmadı kendisine. Aldığına da çok pişman. Hala "verelim bunu başkasına" deyip duruyor. Çaktırmasa da onun da çok sevdiğini biliyorum. 

Üç yılın bana vermiş olduğu deneyime güvenerek sizi birazcık bilgilendirmek istiyorum. Öncelikle kedi sahibi olmak hem çok kolay hem de pek kolay değil...

Öğrencileri baz alarak konuşuyorum. Eğer bütün masraflarını kendi cebinizden karşılamayı düşünüyorsanız maması, kumu, aşısı derken evde hayvan beslemek biraz masraflı olabiliyor.

Önem sırasına göre 1. sırada aşıları var:

Yıllık aşıları ve 2-3 ayda bir yenilenmesi iç-dış parazit bakımı var. Bu hem kedinizin hem de sizin sağlığınız için çok çok önemli. En uygun fiyatlı veterinerin size verebileceği fiyat ((yıllık)) : 800 tl.

Ya da sadece yıllık aşılarını yaptırıp iç-dış parazit damlasını kendiniz alabilirsiniz. Araştırırsanız damlaları alabilecek daha uygun bir yer bulabilirsiniz belki. Bu konuda çok emin olamıyorum. 

İkinci önemli konu tuvalet: 

Ben kokulu topaklanan kedi kumu kullanıyorum. 10 kilosunu 20 liraya alıyorum. Aylık 15-20 kilo kum gidiyor. Bu durumda yıllık 800 tl'lik bir tuvalet masrafı oluyor. 

(poposunu dolarla silen kedi gifi aradım ama bulamadım)

Ancak bu konuda şöyle istisnai bir surum var. Teyzemin kedisi Rozi kesinlikle kedi kumuna yapmayı kabul etmiyor. Kapıyı açmalarını istiyor ve işini dışarıda halletmeyi tercih ediyor. Siz de yapabilirseniz kedinizi alıştırmayı deneyebilirsiniz. Ama kediniz benim ki gibi dişiyse ve kısırlaştırılmamışsa tavsiye etmiyorum. Diğer bir seçenek de kedinizi tuvaletinize alıştırmak. Bunun için eğitim aparatları mevcut. Evinizde kullanmadığınız bir tuvalet varsa oraya alıştırabilir ya da kedinizden tiksinmezseniz kendi tuvaletinize alıştırabilirsiniz. Üzerine sifonu çektiğiniz anda iş tamam ☻ Ciddiyim ☻ ☻ Ben bunu çok düşünmüş olmama rağmen ailem kesinlikle bu fikre sıcak bakmadı. Sanki çocuğumdan farklı bir şey çıkıyor...

Üçüncü önemli konu mama:

İlla iyi mama tercih edeceksiniz diye bir kural yok. Kedinizin sağlığı açısından kaliteli mama kullanmakta fayda var ama bu şekilde düşünmeyip ev  yemeği ve market mamaları kullanan insanlar da görüyorum. Kedileri de gayet sağlıklı gözüküyor. Yine de ben uzun vadede nasıl bir sonuç vereceğinden çok emin değilim. Sokaktan bir hayvan sahiplenecekseniz her yuva yuvadır onların için, her yemek yemektir! Yeter ki sevginizi verin. Bir hayvanın sokaklarda ve aç kalmasındansa sıcak bir yuvanın içinde her hangi bir şey yiyerek gerçek bir sevgi ile yaşamını sürdürmesini tercih ederim.

Evcil hayvan sahibi olmanın en güzel yanı, stresinizi azaltmaları. Okuldan, işten eve dönmenizi bekleyen bir canın olduğunu bilmek insanı motive ediyor. Daha mutlu ve huzurlu bir insan haline geliyorsunuz. Çocuklarınız için hayvan sahibi olmayı düşünüyorsanız onların gelişimleri için çok büyük ve önemli bir adım atıyorsunuz. Kedinizin, kuşunuzun ya da balığınızın mama görevini çocuğunuza vererek ona erken yaşta sorumluluk kazandırabilirsiniz. Hayvanlar çocuklarınıza koşulsuz sevgiyi öğretirler. Sadece kedi ve köpekler değil üstelik. Kardeşimin bir balığı vardı mesela, onu gördüğü anda suyun yüzeyine yaklaşır kendisini sevdirirdi. Ananemin mahallesindeki bir çocuk sokaktaki kertenkelelerden birini kendisine alıştırmıştı, yanından ayrılmazdı. Hayvanlar insanlarını seçerler. İlginç ama gerçek bu ☻ 

Bu rakunu her yerlere koyasım var *-* Şunun kadar rahat olsam yeter ♥

Hayvanlarla kurdukları bağın çocukların toplumsal ve ahlaki gelişimlerine olumlu katkıları var. Hayvanların da duyguları olduğunu, acı çekebildiklerini, üzülebildiklerini bilerek büyüyen çocuğunuz otomatik olarak çevre dostu bir insana dönüşür. Hayvanları sevmek güzeldir, onların sizi sevmesi daha da güzel. Eğer babam hediye etmeseydi sokaktan ya da barınaktan bir kedi sahiplenmeyi düşünüyordum. Hatta bununla ilgili uzun zaman araştırma yapmıştım. Özellikle üç bacaklı, sağır ya da iki gözü de kör bir kedi sahiplenmek istiyordum. Ama mümkün olmadı. Olur da bir gün kendi evime çıkabilirsem en büyük hayalim kızıma engelli bir arkadaş sahiplenmek. Siz de yapabilirseniz engelli hayvanları sahiplenmeye öncelik gösterin lütfen. Onların hayatta kalma ihtimalleri diğer hayvanlara oranla çok daha düşük. Çok uzattım değil mi?

Buraya kadar okuduysanız, çok teşekkür ederim.

Güzel yüreklerinize sağlık...

Sevgiyle kalın.

♥