Where I've Been

30.08.2018
Neler oldu? Neler Bitti?

Hola canım okur,
Ve güzel Deeptone.
Enerjine hayran olduğumu daha önce söylemiş miydim? 
Öyleyim, inan. ♥
Takvim yapraklarının hayatımdan nasıl akıp gitmek istediklerine karar veremedikleri bir zamandan yazıyorum size. Bu yıl içinde her şey başımı döndürecek kadar hızlıydı. Okul, staj, bitirme projesi, mezuniyet derken bitti. Kiminle hasbihal etsek ve ağzımdan mezun olduğumu kaçırsam, ölümcül bir hastalığa yakalanmışım ama haberim yokmuşcasına acıyarak bakan gözlerle karşılaşıyorum. Sonra başlıyorlar dehşet hikayelerini anlatmaya. Öyle şeylerden bahsediyorlar ki köpek balıklarıyla dolu bir havuza atılmış canlı yem  gibi hissediyorum kendimi bu aralar...
Bitti.
Mezun oldum yani.
"Olmaz mı olsaydım?" sorusunun yanıtını bu sene gösterecek bana.


Mezun olmadan önce çok şeyler yaptım aslında. Ama hiç birini yazma fırsatım olmadı bloga.
Stajım çok uzun zaman önce bitti mesela. Çocuklarımı o kadar çok özledim ki anlatamam.
Onlardan bana kalan en anlamlı hatırlatıcılar minik bir kutunun içinde sakladığım kurumuş çiçekler.
En sevdiğimse kaşla göz arası avcumun içinde kaybolması ihtimalinden korktuğum bu sarı ufaklık...
Sahibini hatırlatıyor bana ♥


Birpembesever  Tuğçe ile tanışma imkanım oldu mesela. Blogundan anlayabileceğiniz gibi dünyanın en güler yüzlü insanlarından biri. Gözlerinin içinde her daim parıldayan çok tatlı bir ışık var. Nice buluşmalarımızın, 40 yıl hatrı kalacak kahve içişlerimiz olsun inşallah ♥ Bursa'ya Lila'nın Güncesi  Nermin'i görmeye gittim bir ara. Çok özlemiştim onu, hasretine dayanamadım. *-*
Öyle güzel ev sahipliği yaptı ki ablamla bana günün sonunda daha çok vaktimiz olsun istedim.
Eskişehir'e de gittik ama oraya dair hatırladığım tek şey yanlış ayakkabı seçimim. Eskişehir dendiği zaman ayaklarım hala ağrıyor, inan bana.
Bir de Karabük'e Çocuk Gelişimi kongresine gittim arkadaşlarımla. Oraya gidip Nur'un Renkli Dünyası Ayşenur'u görmeden dönseydim çok kızardım kendime. Bütün gün arkadaşlarımla birlikte başının etini yediysek bile tebessümünden hiçbir şey kaybetmedi. Karabük'ün bir kaç fotoğrafını çekmişim telefonla.  Ama diğer fotoğrafların hepsi makineyle çekildi. Taratmam gerekirdi bu yazıyı yazmadan önce ama o kadar üşengeç bir insanım ki...
Olsun dedim.
Bu seferlik böyle olsun ♥


'Şimdilerde neler oluyor peki?'
diye soruyorsundur belki canım okurum. 23 yaşıma merhaba dedim bu yaz.
Yaşlanıyorum o.O
Yaşımla barışmaya çalışıyorum bu aralar.
Ne ara bu kadar büyüdüğüme şaşırıyoruz ikimizde.


İş sahibi olmayı umarak bazı küçük adımlar atıyorum.
Gözüm o kadar korkutuldu ki ağırdan alarak ilerliyorum. Bir de ablam yıllardır hayalini kurduğu fotoğrafçılık işine adım attı. Dolayısıyla gelinin eteklerini düzeltme ve backstage fotoğraf / video çekme görevi de bana kaldı. Muhtemelen bununla ilgili detaylı bir yazı yazabilirim bloga.
Ama sürekli koşuşturuyoruz oradan oraya... 


Ne demişler,
"Hayat durup bir mucize gerçekleşmesini bekleyecek kadar uzun değil..."
Durmuyorum o yüzden. Yaşıyorum.
Dahası,  mucizeyi arıyorum.
Sevgiyle.

Yorumlar

  1. Elif’immm🤗
    Yazılarını okumayı o kadar çook özlemişim ki okurken ağzım kulaklarıma vardı diyebilirim. ☺️Bol tebessümle okudum. 😊💖
    Öğrenci hayatı gibi değil iş hayatı ne yazık ki.. Ama emin ol bir sürü cici öğrencin olacak ve sen onların yüzünde güzel tebessümler olacaksın 😊
    Çok özlemişim senii. 🙊
    Ablanın da yolu açık olur inşallah 💖

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben seninkileri daha çok özledim Tuğçe. İlk boş anımda sayfanı didik didik etmek satırlarında boğulmak istiyorum mümkünse ♥ İnşallah *-* Öyle çok inanıyorum ki gelecek güzel günlere ♥ Ben de çok özledim. Yüz yüze görüşmeden dinmez bu özlem. Bak buraya yazıyorum *-* Teşekkür ederim can içi ♥

      Sil

Yorum Gönder

Güzel yorumun için kokulu öpücükler, sevgili okuyucu...

Popüler Yayınlar